Arayüz Kampanyası ile Fark Et üçüncü sezonun üçüncü bölümünde Arayüz Kampanyası’nın direktörü Nevzat Taşçı’yı ağırladı. Genç Temsiliyetinde Genç Sivil Toplumun Rolü isimli programda gençlerin karar alma süreçlerinden dışlanmasının sonuçlarını, gençliğin değişen eğilimlerini ve bu alandaki mevcut sivil toplum inisiyatiflerini konuştuk.
Arayüz’ün Hikayesi: “Temellendirilmiş ve sistematik çözümler için sorunun da temeline inmek gerek.”
Nevzat genç yaşına rağmen uzun yıllardır sivil toplumun içinde yer alıyor. Nevzat ile ilk olarak Arayüz Kampanyası’nın hikayesini konuştuk. Gençleri ilgilendiren pek çok sorunun temelinde yetersiz genç temsili yatıyor. Türkiye’de hak kazanım süreçleri, insanların söz hakkı sahibi olabilecekleri alanlar gitgide daralıyor. Bu daralma hem medyada hem sivil toplumda bizleri çok kötü etkiliyor. Önemli olan ise hak kazanımlarının korunabilmesi. Bu nedenle öncelikle temeldeki soruna odaklanmak gerekiyor. İnsanlar hayatlarına etki eden sorunların kaynaklarını saptamada genellikle sorun yaşıyorlar.
Temellendirilmiş ve sistematik çözümler için sorunun temeline inmek motivasyonuyla kurulan Arayüz 8 farklı üniversiteden 9 öğrenci ile başlıyor. Arayüz Kampanyası bir dernek ya da vakıf değil, sivil bir inisiyatif. Yani resmi tüzel kişiliği yok fakat hak kazanımı için resmi tüzel kişiliği olmasına gerek yok. Arayüz’ün temel hedefi genç temsil eksikliğini anlamlı bir şekilde azaltmak. Bunun yanı sıra gençlerin sorunlarını, gençlerin sorunları ile temsil eksikliği arasındaki bağlantıyı görünür kılmak gibi yan hedefleri var. Nevzat, bu hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığının periyodik olarak takip edildiğini ve ulaşılması durumunda kampanyanın amacını gerçekleştirmiş olacağını söylüyor.
Genç Yoksulluğu
Karar alma süreçlerine etki edemediğimiz kararların sonuçlarına gençler olarak biz katlanmak zorunda kalıyoruz. Gençler alınan pek çok karardan karar alıcılarına göre daha fazla etkileniyorlar. Temsiliyet sorunu dünyanın pek çok yerinde mevcut. Fakat Türkiye’deki gençler kadar derinden etkilenen çok az kesim var. Genç yoksulluğu bu dahil olamama haliyle yakından ilişkili. Hem okuyup hem çalışmak çok zorlayıcı. Bununla beraber okurken çalışan bir öğrencinin geçinebileceği de hala kesin değil.
“Senin benim gibi gençlere yer açmak gerekiyor.”
Türkiye’deki gençler politikalara dahil olmak için yeterince hevesli. Boğaziçi, Barınamıyoruz, KYK Borçları gibi hareketler gençlerin daha sesli ve talepkar olmaya başladığını gösteriyor. Artık gençler neyin yapılması gerektiğine dair ortak talepler etrafında birleşebiliyorlar. Bunun çok güzel bir durum olduğunu ifade eden Nevzat yine de yetersiz olduğunu belirtiyor. Yetersizliği ise ilk sorudaki sorunların temellerini işaret edememe problemi ile açıklıyor. Sözgelimi yurtların sayısının artırılmasını talep etmek çok mantıklı fakat barınamamak yalnızca yurt sayıları ile alakalı değil. Üniversite sayılarının bu düzeyde olması daha fazla öğrencinin gelmeye devam edeceği anlamına geliyor. Bu realite karşısında salt yurt sayılarının arttırılması sürdürülebilir bir çözüm değil. Oysa sürdürülebilir çözümler hedeflemek gerekiyor. Bu noktada Nevzat, bu kadar fazla üniversite açılırken o üniversitelerde okuyacak olan gençlere fikirlerinin sorulmadığını belirtiyor. Gençlere miras bırakılan sorunlara yol açan noktalarda onlara danışılmıyor. Burada çok büyük bir ikilem var.
Nevzat gençlerin etkileneceği politikaların üretildiği masalarda gençlere de yer açmak gerektiğine değiniyor. Bu gençlerin 40 yıllık politikacı gibi konuşan ya da birileri ile bağlantısı bulunduğu için orada olan kimseler değil, sıradan gençler olması gerektiğini vurguluyor. Sıradan gençlerin siyasete girişinin önünü açmak ya da onların politika oluşturma süreçlerine katılımını sağlamak gerekiyor.
Genç inisiyatifleri bakımından sivil toplumdaki mevcut atmosfer
Genç inisiyatifleri olarak birbirimizin derdini zaten biliyoruz. “Ben de bir öğrenci olarak ev bulmakta zorlandım. Ben de KYK kredisi alıyorum. Ve birkaç yıl içinde bunu ödemeye başlayacağım.” diyen Nevzat tanıdık dertlerimiz sebebiyle ortak talepler etrafında birleşebilmenin daha kolay olduğunu vurguluyor. Türkiye’de genç olarak mevcut olabilme mücadelesi bakımından birbirimize ne kadar hızlı entegre olup taleplerimizi ne kadar çok dile getirebilirsek o kadar anlamlı olacağını söylüyor. Şu anki Türkiye’de, mevcut düzendeki siyasi partilerde bagaj sorunu var. Gençlerin derdi olmayan dertleri hala dile getirme sorunu var. Bugün gençlerin derdi barınamamakken, borçlar altında ezilmekken, bir gelecek hayali kuramamakken hala onlarca yıllık hikayeler üzerinden yeni hikayeler yaratmaya çalışan bir siyasi eğilim var. Gençler ise artık o bagajların getirdiği kimliklerin içine sıkışmak istemiyorlar.
Genç Temsiliyetinde Genç Sivil Toplumun Rolü üzerine konuştuğumuz yayınımızın tamamı youtube hesabımızda. Genç Temsiliyetinde Genç Sivil Toplumun Rolü bölümüne bağlantı vasıtasıyla ulaşabilirsiniz.
Yorum yok.